Sumela kelimesi uzman araştırmacılara göre Manastırdaki Meryem ikonasının (tasviri) bir sıfatı da olabilir deniyor.Meryem İkonasının; ünlü tarihçi J.P. Fallmerayer'in de 1840 yılında buraya geldiğinde dikkatini çektiği gibi renginin koyu, hatta teşhis edilemeyecek derecede siyah oluşu bu adın esasını teşkil etmiş olabilir deniliyor.
<<<
Siyah Meryem'ler bilhassa Avrupa doğusuna doğru çok sayıdadır, bilhassa ziyaret yerlerinde bulunmakta ve dağlarda, yüksek yerlerde, orman içlerinde kurulan ibadet yerlerinde muhafaza edilmektedir; ayrıca bu yerlerde şifalı bir de su bulunmaktadır, nihayet Fransa'daki bu tasvirlerin bulundukları yerlere mucizevi şekilde geldiklerine inanılmaktadır. Bütün bu hususiyetler çok değişik ve uzak çevrelerde dini inanışların tamamen aynı karakteri göstermesi bakımından çok ilgi çekicidir.
>>>
Trabzon'un Maçka ilçesinin Altındere Köyü sınırları içinde, Altındere Vadisi'ne hakim Karadağ'ın eteklerinde sarp bir kayalık üzerine kurulmuş olan Sümela Manastırı, halk arasında "Meryem Ana" adı ile anılır. Vadiden yaklaşık 300 metre yükseklikte bulunan yapı, bu konumuyla manastırların şehir dışında, ormanlarda, mağara ve su kenarlarında kurulma geleneğini sürdürmüştür.

Doğu Karadeniz kıyılarının Türk egemenliğine girmesini takiben Osmanlı padişahları pek çok manastırda olduğu gibi Sumela'nın da haklarını korumuşlar, bazı imtiyazlar vermişlerdir.
Rivayete göre; Doğu Roma İmparatoru I. Theodosius zamanında (375-395) Atina'dan gelen Barnabas, Sophranios isimli iki rahip tarafından kurulmuş olan manastırın 18. yüzyılda birçok bölümü yenilenmiş, bazı duvarları fresklerle süslenmiştir. 19. yüzyılda büyük binaların ilave edilmesi ile manastır muhteşem bir görünüm kazanmış, en zengin ve en parlak dönemini yaşamıştır.
Sümela Manastırı'nin başlıca bölümleri; Ana kaya kilisesi, birçok şapel, mutfak, öğrenci odaları, misafirhane, kütüphane ile kutsal ayazmadır. Bu yapılar topluluğu oldukça geniş bir alan üzerine inşa edilmiştir.
