Trakya’ya yaklaşık bir milyon yıl önce geldiği tahmin edilen ilk insanlar bu bölgedeki mağaralarda yaşamışlar.


Denizi, gölleri, subasar ormanları, tarihi ve kültürüyle bir cazibe merkezi olan İğneada, coğrafi yalıtılmışlığı sayesinde bugüne kadar çok fazla bozulmadan korunabilmiş önemli bir doğal alana ev sahipliği yapmaktadır.
Bir ekosistemler zinciri olan İğneada’da, subasar ormanlar ve yaprağını döken orman ekosistemleri, tatlı ve tuzlu su gölleri, kıyı kumulları, tatlı ve hafif tuzlu bataklıklar bir arada bulunmaktadır.
Türkiye’de subasar özelliğe sahip alüvyal karakterdeki birkaç ormanlık alandan biri olan İğneada Longoz Ormanları, Avrupa’da da nadir bulunan bir ekosistemdir. Kıyıda yer alan kumullar, barındırdığı endemik bitki türleriyle İğneada’nın önemini daha da artırır.
Batı Palearktiğin önemli kuş göç yolları üzerinde de bulunan bölge, gölleri, sazlık ve sulak alanları ile göçmen kuşlar için yaşamsal bir konaklama alanıdır.
Dar bir alanda, birbirinden farklı ve yüksek koruma değerine sahip ekosistemlerin iç içe bulunması, bölgeyi yalnızca Avrupa ölçeğinde değil dünya ölçeğinde de önemli hale getirmektedir. Bölge dünyanın korunması gereken doğa miraslarından biri olarak değerlendirilmektedir.
İğneada Beldesi, sahip olduğu doğal güzellikleri, Karadenizin en batı ucunda yer alan ve uzunluğu yaklaşık 20 kilometreye ulaşan kesintisiz kumsalları ve plajları ile güneydeki tatil mekanlarına alternatif sunuyor.
Huzurlu bir tatil cenneti İğneada ; koruma altındaki ; gölleri, zengin doğası, oksijen çadırından farksız havası ve bünyesinde sakladığı sürprizlerle yatırımcılar için de çok cazip ...
İĞNEADA Karadenizin denizi ve mevsimi ile Trakya ormanlarının buluştuğu harika bir doğal yerleşim bölgesi. İnsanın yaşamı boyunca doğal güzellik adına görmek isteyebileceği hemen hemen tüm güzellikleri barındırabilen bir SERENDİP...!




